İş Hukuku

İş ilişkisi, sadece çalışıp karşılığında para kazanmakla sınırlı kalmamakta, bunun yanında işveren ve işçi arasında hukuki uyuşmazlıklara da sebep olmaktadır. İşçinin işveren tarafından hangi iş için görevlendirileceği, iş sözleşmesinin feshinin hangi şartlar altında gerçekleştirilebileceği, işveren tarafından çalışma yeri olarak uzak bir bölge ya da farklı bir şehirin belirlenip belirlenemeyeceği, işveren tarafından verilen bir uyarının ardından işçinin ne gibi hakları ve yükümlülükleri olduğu gibi konular İş Hukuku’nun kapsamına girmekte ve büromuzca bu sorulara hukuken en doğru ve güvenilir cevaplar getirilmektedir.
İş sözleşmesi şartlarının en baştan kurulma aşamasında bir hukukçu tarafından, işçinin haklarının korunması ilkesiyle hazırlanması şüphesiz ileride yaşanabilecek uyuşmazlıklarla işçinin avantajlı konumda olması bakımından oldukça önemlidir. Dolayısıyla işveren bu sözleşmeleri tek taraflı hazırlayıp işçiye dayatamayacak, taraflar arasında hukukun ön gördüğü şartlar ve kurallar geçerli olacaktır. İşçi ne kadar avantaja sahipse ve hakları sözleşme tarafından ne kadar kısıtlanmamış durumdaysa iş ilişkisi bakımından da işverene karşı o kadar güçlü durumda olacaktır. Aynı durumun tersi işveren için de geçerlidir. Hukukun belirlediği kurallara uygun olan bir iş sözleşmesinin hazırlanması ileride meydana gelebilecek uyuşmazlıklar bakımından işvereni zor durumda bırakmayacak ve zarara uğramasına engel olacaktır. Biz de Korumtaş Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize İş Hukuku’ndan doğan tüm problemlerinde hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
Çoğu zaman her hukuki ilişkinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmekte, böylelikle ancak en doğru çözüm yolu bulunabilmektedir. Söz konusu hukuki ilişki bir uyarı olabileceği gibi, izin tarihlerine ilişkin yapılan bildirimin işveren tarafından reddi de olabilir. Söz konusu ilişki he ne olursa olsun işçinin hukuken sahip olduğu haklar büromuzca güven ve özen ilkesine uygun şekilde tarafımızca savunulmaktadır.